top of page

Konu Yalnızca Dil Değil!


Çift dillilik, iki dili akıcı bir şekilde konuşma ve anlama yeteneği, psikoloji, dilbilim ve eğitim alanlarında uzun süredir ilgi çeken bir konudur. Dil bağlamında iletişimi kolaylaştırmanın açık faydasının ötesinde, çift dilliliğin bilişsel gelişim üzerindeki etkisi geniş çapta araştırılmıştır. Hep birlikte aşağıda çift dilliliğin çok sayıda bilişsel faydasını keşfedelim, iki dili edinmenin ve kullanmanın, problem çözme, hafıza ve çoklu görev yetisi de dahil olmak üzere çeşitli bilişsel işlevleri nasıl olumlu yönde etkileyebileceğini ele alalım.


Çift dilliliğin en iyi belgelenmiş bilişsel faydalarından biri gelişmiş bilişsel esnekliktir. Bilişsel esneklik, görevler, kavramlar veya kurallar arasında geçiş yapma, yeni durumlara uyum sağlama ve sorunları verimli bir şekilde çözme yeteneğine denir. Çift dilli bireyler sıklıkla kendi kuralları ve yapıları olan dilsel iki sistem arasında geçiş yapmak durumundadır. Bu sürekli zihinsel dil değişikliği, beyindeki bilişsel esnekliği çalıştırır ve çift dillileri çeşitli bilişsel zorluklarla başa çıkmada daha yetenekli kılar.


Bialystok ve Martin (2004) tarafından yapılan araştırma, çift dilli bireylerin bilişsel esneklik gerektiren görevlerde tutarlı bir şekilde tek dillilerden daha iyi performans gösterdiğini ortaya koymuştur. Çift dillilik, beyini bilişsel uyumluluk için hazırlar gibi görünmektedir, bireylere görevlere çok yönlü yaklaşma ve yenilikçi çözümler bulma olanağı tanır.


Yürütme işlevleri, planlama, karar verme, alakasız bilgileri engelleme ve dikkati sürdürme sorumluluğundaki daha üst düzey bilişsel süreçlerdir. İkidillilik, çeşitli yürütme işlevlerinde iyileşmelerle ilişkilendirilmiştir. İkidilli deneyim, beyinin bilişsel kaynakları verimli bir şekilde kontrol etme ve yönetme yeteneğini güçlendirmektedir.


Yürütücü işlevler planlama, karar verme, o sıradaki alakasız bilgiyi baskılama ve dikkati sürdürme gibi yüksek seviye bilişsel süreçlerden sorumludur. Çift dilli bireyler, belirli bir bağlam için uygun dili seçerken düzenli olarak inhibisyon kontrolünü yani alakasız bilgiyi baskılamayı uygularlar. Bu pratik, dilsel olmayan görevlerde de daha iyi inhibisyon kontrolüne dönüşür. Çalışmalar, inhibisyon kontrolü gerektiren görevlerde, örneğin Stroop görevinde, çift dilli çocukların genellikle tek dillileri geride bıraktığını göstermiştir (Prior ve diğerleri, 2010).


Ayrıca, çift dillilik, birinin zihninde bilgi tutma ve manipüle etme için hayati olan çalışma belleği ile bağlantılıdır. İki dil arasında sürekli geçiş yapma ve dilsel iki sistemde kelime hazinesi ve dil bilgisini takip etme ihtiyacı, çalışma belleği kapasitesini artırır gibi görünmektedir (Anton, 2019). Bu geniş çalışma belleği kapasitesinin, problem çözme ve akademik performans için çok önemli sonuçları vardır.


Bunların yanı sıra üstbiliş, kişinin kendi bilişsel süreçleri hakkında düşünme ve bunları düzenleme yeteneği anlamına gelir ve çift dillilik ile ilişkili bir başka bilişsel avantajdır. Çift dilli bireyler sıklıkla dil seçimleri üzerine düşünür, anlama süreçlerini takip eder ve gerektiğinde çeşitli düzenlemelerde bulunurlar. Bu üstbilişsel farkındalık, dilin ötesine geçer ve daha iyi otokontrol sağlar ve öğrenme stratejilerine katkıda bulunabilir.



Bununla birlikte, çift dillilik, dil yapılarına, sözdizimine ve anlam bilimine artan bir farkındalık sağlar. Çift dilli bireyler, genellikle dilin mekanikleri konusunda daha derin bir anlayışa sahiptir, bu da yazma ve iletişim becerilerini geliştirebilir. Bu yüksek dil farkındalığı, özellikle eğitim için faydalıdır. Bu açıdan düşünüldüğünde çift dilliliğin okuma-yazma yeterliliği ve genel dil yetkinliğine yararı olduğu söylenebilir (Cummins, 1978).


Çoklu görev yetisi, birden fazla görevi eşzamanlı olarak gerçekleştirme veya aralarında hızla geçiş yapma yeteneğidir ve yüksek tempolu, bilgi açısından zengin dünyamızda giderek daha fazla önem kazanan bilişsel bir beceridir. İki dil ve kültür arasında geçiş yapmaya alışkın olan çift dilli bireyler, genellikle gelişmiş çoklu görev yetisi sergilerler. Aynı anda dikkat gerektiren ve bu sebeple ancak bir tanesine dikkat kesilen farklı zihinsel süreçleri yönetme ve görevler arasında verimli bir şekilde geçiş yapma konusunda daha donanımlıdırlar.


Çalışmalar, bilgi işlemenin eş zamanlı olarak gerektiği görevlerde çift dillilerin başarılı olduğunu göstermiştir. Örneğin, bir dili dinlerken başka bir dilde not almakta daha yetenekli olabilirler. Bu artan çoklu görev yetisi, iş yerinden akademik ortamlara kadar çeşitli bağlamlarda pratik uygulamaları olabilir (Hsieh 2015).


Çift dillilik ek olarak hayatın ilerleyen dönemlerinde olası bilişsel faydalarla ilişkilendirilmiştir. “Bilişsel rezerv” kavramı, yaşam boyu zihinsel olarak uyarıcı aktivitelerde bulunan bireylerin, yaşlanmakla ilgili bilişsel düşüşle başa çıkmada daha donanımlı olduğunu öne sürer. Çift dillilik, bilişsel talepleri ve faydaları ile, bilişsel rezerv gelişimine katkıda bulunabilir.


Birçok çalışma, çift dilli bireylerde Alzheimer hastalığı ve demans gibi bilişsel bozuklukların başlangıcının geciktiğini göstermiştir (Bialystok ve diğerleri, 2007). Çift dillilik bu durumları tamamen önleyemese de, nörolojik zorluklara rağmen nöral plastisiteyi ve bilişsel direnci teşvik ederek bir dereceye kadar koruma sağladığı görünmektedir.


Çift dillilik, dil alanının çok ötesine uzanan çok sayıda bilişsel avantaj sunar. Gelişmiş bilişsel esneklik, iyileşmiş yürütücü işlevler, üstbiliş, çoklu görev yetisi ve potansiyel bilişsel rezerv, çift dilli olmanın ilişkili olduğu bilişsel faydalardan sadece birkaçıdır. Bu avantajların akademik başarı, problem çözme ve günlük yaşam için olumlu sonuçları vardır.


Çift dilliliğin bilişsel faydaları sadece erken yaşta çift dilli olanlarla ya da çift dilli çevrelerde büyüyenlerle sınırlı değildir. Hayatın ilerleyen dönemlerinde ikinci bir dil öğrenmek de bilişsel avantajlar sağlayabilir. Bu nedenle, çift dilliliği benimsemek ve dil öğrenimini teşvik etmek, bilişsel gelişim ve ömür boyu bilişsel sağlığa bir yatırım olarak görülebilir.


Artan dil çeşitliliği ve küresel entegrasyon ile tanınan bir çağda, çift dillilik sadece kültürel ve dilsel eksiklikleri kapatan değil aynı zamanda bireylerin bilişsel yeteneklerini zenginleştiren önemli bir değer olarak öne çıkmıştır. Çift dilliliğin bilişsel faydalarını anlamak ve kullanmak, daha etkili eğitim uygulamalarına, bilişsel müdahalelere ve çift dilli olmanın çok yönlü avantajlarının daha geniş bir takdirine yol açabilir.


Kaynaklar

✦Antón, E., Carreiras, M., & Duñabeitia, J. A. (2019). The impact of bilingualism on executive functions and working memory in young adults. PloS one, 14(2), e0206770. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0206770

✦Bialystok, E., Craik, F. I., & Freedman, M. (2007). Bilingualism as a protection against the onset of symptoms of dementia. Neuropsychologia, 45(2), 459-464.

✦Bialystok, E., & Martin, M. M. (2004). Attention and inhibition in bilingual children: Evidence from the dimensional change card sort task. Developmental Science, 7(3), 325-339.

✦Cummins, J. (1978). Bilingualism and the development of metalinguistic awareness. Journal of Cross-Cultural Psychology, 9(2), 131-149.

✦Hsieh, L. (2015). Effect of bilingualism on multitasking: a pilot study. Perspectives on Communication Disorders and Sciences in Culturally and Linguistically Diverse (CLD) Populations, 22(3), 94-101. https://doi.org/10.1044/cds22.3.94

✦Prior A, MacWhinney B. A bilingual advantage in task switching. Bilingualism: Language and Cognition. 2010;13(2):253–262.


bottom of page